16 Haziran 2009 Salı

Eşitlik

Bu memlekete komünizm nasıl gelemiş hayret. Vallahi şaşkınım. Aslında biz çok eşitlikçi bir toplummuşuz da haberim yok. Kolay olmadı bu gerçekle yüzleşmem. Nereden esti demeyin. Solculuk damarım falan da tutmadı.

İlk garipsemeyi askerliğin uzatılması tartışmaları sırasında yaşadım. Malumunuz, üniversite mezunları da dahil herkesin 12 ay yapacağına dair planlar olduğu yönünde iddialar vardı. İnsanların bu planı savunurken kullandığı argümanlardan biri "eşitlik" idi. Mantık, planın etkililiği, uygulanmasının mümkünatı hatta kamusal yarar bir kenara, eşitlik bir kenara. Hiç unutmuyorum bir tanesi "hayatın hiçbir alanında eşit değiliz, bari burada eşit olalım" diyordu. Halbuki artık her aptal üniversite mezunu olabiliyor. Yeni açılan bir sürü üniversite, üstüne açık öğretim derken, o kadar kolay ki lisans mezunu olmak.

Sonra bu Sabancı Üniversitesi hadisesi geldi. YÖK, "fırsat eşitliği" gerekçesiyle SÜ'nin yüzakı sistemini engellemek istedi. Bir çözüm bulundu ama bilmiyorum nasıl oldu. Peki YÖK, Hocası olmayan üniversiteler, binası olmayan fakülteler, bilgisayarla ve yabancı dille tanışmamış üniversiteliler için ne yapıyor? O çocukları neden mesele meleket şartlarında Boğaziçi ya da ODTÜ nün öğrencileri ile eşit hale getirmeye çalışşmıyor?

Sözün özü şu, biz vasatlar ülkesiyiz. Bu ülkede herkesin vasatta buluşması gerekir. Herkes iyi şartlarda olsun, kötü şartlarda olanları iyi şartlarda olanların seviyesine getirelim düşüncesi güzel ama bizde geçersiz. Bizde yöntem iyileri kötülerin seviyesine getirmek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder